
28 Ağustos 2022
Yurtdışı Turları
1.Gün: Gece Yolculuğu
22:00 Merter Metro İstasyonu İspark Otoparkı
23:00 ( Harbiye Askeri Müze Karşısı )
23:59 Kadıköy Tepe Nautilus AVM Karşısı ( Ayrılıkçeşme Metro İspark Otoparkı )
00:15 Kartal Köprüsü Metro İstasyonu ( E 5 Ankara İstikameti )
00:30 Çayırova Mc Donald ` s Önünden
01:15 İzmit Halkevi Durakları ( Asya Otel Karşısı ) katılan misafirlerimiz ile birlikte gece yolculuğumuza başlıyoruz.
2.Gün: Germiyan Köyü - Çeşme – Alaçatı – Urla – Seferihisar – Sığacık – İzmir
Heysem Turizm otobüsleri ve ikramları eşliğinde Bölgenin iki Yörük köyünden biri olan, organik tarımın ve yerel üretimin tescilli olarak yapıldığı, Türkiyedeki tek Slow - food sertifikası olan ilk ve tek köyü Germiyan köyünü gezmeye başlıyoruz. Bu sevimli köyün sımsıcak insanlarını gördüğünüzde, uzaktan akrabalarınızı görmüş kadar kendinize yakın hissedeceksiniz. Kahvehanesinde oturup sanat, sinema, tiyatro sohbetleri yapabilecek, sokaklarında, evlerin duvarlarında Nuran Erdenin yaptığı desenlerin, çiçek resimlerinin canlı ve rengarenk huzuru içerisinde, tarlalarındaki çiçeklerin, Ege’ nin envai çeşit otlarının mis kokusu eşliğinde bu şirin köyümüzü gezme imkanı bulacaksınız. Gitmişken köy kahvesinde sıcacık bir sohbet eşliğinde sıcak çaylarınızı veya ıhlamurlarınızı içmeyi unutmayın. Bu sırada illaki biri gelip sizlere o meşhur ekşimaya ekmeklerinden ikram edecektir. Bu daracık sokaklı, beyaz duvarlarında rengarenk çiçeklerle bezeli, güzel insanların yaşadığı zamanın durduğunu hissedeceğiniz Yörük köyünden istemeyerek de olsa ayrıldıktan sonra ege denizinin masmavi güzelliği eşliğinde kıyı kıyı ülkemizin yerli turizm denilince aklımıza ilk gelen beldesi Çeşme ye doğru yolumuza devam edeceğiz.Çeşmedeki ilk uğrak noktamız Çeşme kalesi olacaktır. Kalenin girişinde yanındaki Aslanla heybetli bir duruş sergileyen Cezayirli Hasan Paşa heykeli önünde resim çekilmeyi unutmayın. Çeşme kalesi günümüzde müze olarak işlevselliğini sürdürmektedir. Müzelere ilginiz olmasa dahi mutlaka kaleye çıkıp surların üzerinden müthiş Ege denizi manzarasını ve tam karşıdaki Sakız adasını, neredeyse çeşmede 12ay esen meltem rüzgarları eşliğinde seyretmeyi ve fotoğraflamanızı tavsiye ederiz. Çeşmede vereceğimiz serbest zamanımızda Sakız reçeli ve kurabiyesini almayı da, Otobüsümüze binmeden hemen önce de mutlaka sakızlı dondurmasının tadına da bakmayı da ihmal etmeyin. Çeşme gezimiz sonrasında son zamanlarda ünü yaptığı festivalle ülke sınırlarımızı dahi aşmış Çeşmenin şirin beldesi Alaçatı’ya doğru hareket ediyoruz. Rum mimarisinin güzel örnekleri evlerinin, egenin karakteristik dar Arnavut kaldırımlı sokakları, hemen her köşe başında mavi-beyaz renklerin hakim olduğu küçük sevimli kafeleri, sıcak samimi insanlarıyla Alaçatı yı keşfediyor ve ara sokaklarında kaybolabilmeniz için sizlere serbest zaman veriyoruz. Bu şirin beldeden de eminiz ki vereceğimiz serbest zaman yeterli olmayacak saatlerce hatta günlerce buradan ayrılmak istemeyeceksiniz lakin turumuza İzmir’e doğru devam ediyor ve antik çağların önemli yerleşimlerinden bir olan 12 iyon şehrinin en önemlilerinden Klazomenai şehrine; yani İskelesi, balık restoranları, sahili, adası, pazarı, zafer caddesi ile ünlü, Yorgo Seferidis, Neyzen Tevfik, Necati Cumalı ve Tanju Okan’ın memleketi olan Urla’ya ulaşıyoruz. Urla’da ilk olarak ünlü sair, oyun ve roman yazarı Necati Cumalı’nın Evini ziyaret ediyoruz. Evin yakınında yer alan Yorgo Seferidis’in doğduğu evi görüp fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molası sonrası otantikliğini bir nebze kaybetmemiş olan bir nevi sanat sokağı haline gelen Zafer Caddesi’nde yürüyüş yapıyor, Tanju Okan anısına yapılmış ve içinde heykeli olan Tanju Okan Parkını da ziyaret ediyoruz. Şehir merkezindeki ziyaretimiz ardından antik ege uygarlıkları arasında ticaret ve ekonominin geliştirilmesi, savunmada gücün arttırılabilmesi adına kurulmuş İyon Birliğinin önemli şehri Klozamenai antik kentinin kalıntılarını gezerken Anadoluda kurulmuş ilk zeytinyağı üretim tesisini görüyor ve bu şehrin o dönemlerin en önemli ticari ürünü olan zeytinyağı ticareti ile ne kadar zengin bir ticari geçmişe sahip olduğunu rehberimizin anlatımlarıyla birlikte gezme ve görme imkanına sahip oluyoruz. Antik kent kalıntılarını da ziyaret ettikten sonra akşamüstü saatlerde Ege denizinin kıyısından İzmir’e doğru yol alırken Urla açıklarındaki meşhur Karantina adasını görme imkanımız var. Bu karantina tesisi 1865 yılında Fransızlara yaptırılmış olup dünyada benzer örneği sadece 3 adet bulunmaktadır. O dönemlerde oldukça yaygın olan Tifo, Tifüs, Kolera, Verem gibi bir çok bulaşıcı salgın hastalıkların çeşitli yollarla Anadolu’ya girmesini oldukça etkili bir şekilde önlemiş olan bu önemli tesis günümüzde hala varlığını farklı bir şekilde de olsa sürdürmekte, şu an yerinde Urla devlet hastanesi bulunmaktadır Urla gezimiz sonrası Ülkemizin ilk yavaş şehri olma özelliğine sahip Seferihisar ilçesine bağlı, daracık sokakları ve kendine özgün mimarisi, 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle yapılan kalesi, masmavi denizi, yerli üretici pazarı ile meşhur Sığacık’a ulaşıyoruz. Burada verilen serbest zamanda güzel manzaralar eşliğinde fotoğraflarımızı çekip, taş evlerin arasında dolaştıktan sonra Sahil yolunu takip ederek akşam saatlerinde İzmir’deki otelimize geliyor ve yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Dileyen misafirlerimizle İzmir gecelerini de yaşamak ve eğlenceli bir gece geçirmek için Kordon’a gidiyoruz. (ekstra)
Sabah Kahvaltısı: Belirtilen Tesis de Kahvaltı Alınacaktır ( Ekstra )
Öğle Yemeği: Çeşme ya da Alaçatı’da Rehberin Tavsiye Edeceği Restaurantta Serbest Menü
Akşam Yemeği: Otelde Alınacak Olup, Tur Ücretine Dâhildir.
Konaklama: Seçilen Otelde Konaklama Gerçekleştirilecektir. İzmir Anemon Otel - Vesta Hotels Vb İzmir Standart Şehir Otelleri
Mola Tesisleri: Susurluk Varan Dinlenme Tesisleri vb.Festiva Tesisleri
Rota: İstanbul – Susurluk (320 km) Susurluk – Germiyan Köyü (295 km) Germiyan Köyü – Çeşme (15 km) Çeşme – Alaçatı (10 km) Alaçatı – Urla (35 km) Urla – İzmir (50 km)
Toplam Kat Edilecek Mesafe: 725 Km
Otele Giriş Saati: 19:30 – 20:00
3.Gün: Dario Moreno Sokağı – Asansör – Konak Meydanı – Kemeraltı Çarşısı – Kordon – Saat Kulesi – Alsancak – Karşıyaka – Foça
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Ege’nin incisi bu güzel şehri gezmeye başlıyoruz. Gezimize kahvaltı sonrası sabah kahvelerimizi en güzel İzmir manzarası eşliğinde yudumlayabileceğimiz bir noktadan başlıyoruz. Yüzyıllardır bir taş ocağı olarak kullanıldığı için siyah taştan duvarlar yüzünden adı Karataş olan sahildeki bir mahalleye doğru geliyor ve İzmirli, sanatçının evininde bulunduğu ve ismini de bu sanatçıdan alan Dario Moreno sokağına giriyoruz. Sokağın sonunda bir vefa örneği ve sadece yaşadığı yeri güzelleştirme amacı, ulaşımı kolaylaştırmak için Musevi iş adamı Nesim Levi’ nin yaptırmış olduğu, yapıldığı günden beri ücretsiz bir şekilde hizmetini devam ettiren tarihi asansör ile kısa bir yolculuk yaparak üst kata çıkıyoruz. Asansörün ilginç yapım hikayesini ve teknik özelliklerini rehberimizden dinledikten sonra tam karşımızdaki müthiş körfez manzarası eşliğinde kahvelerimzi yudumlayarak güzel bir güne merhaba diyoruz. Tekrardan asansör ile aşağıya indikten sonra kısa bir yolculuk ile İzmir’in merkezi Konak merydanına ulaşıyoruz. Meydanda bulunan ve İzmir’in simgesi saat kulesi, küçük ama üzerindeki çinileriyle eşsiz olan Konak yalı camii, ülkemizin işgali sırasında acı ve önemli olaylara tanıklık etmiş tarihi hükümet konağı ve kurtuluş mücadelemizin ilk ve son kurşununun atıldığı ve bu ilk kurşunu atarak kurtuluş mücadelemizin kıvılcımını ateşleyen Hasan Tahsin anıtını görüp fotoğraflıyoruz.Konak meydanındaki keyifli dakikaların ardından özellikle bayan misafirlerimizin vazgeçilmezi olan İzmir’in yüzyıllardır ticaretinin merkezi haline gelmiş Tarihi Kemeraltı çarşısını ve ara sokaklarında dolaşarak iyice kaşfetmeniz için sizlere serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın bitiminde tarihi Hisarönü camii ve Kızlarağası hanında buluşarak bu seferde öğle yemeği sonrası isteyen için Kızlarağası hanındaki envai çeşit hediyelik eşyaların sergilendiği küçük dükkanları ziyaret etme, ya da hanın ortasında bulunan çay bahçesinde sakızlı kahve veya demli çaylarımızı yudumlama imkanı buluyoruz. Tarihi çarşılardan doyamadan ayrılarak İzmir körfezinin bir uçtan diğer ucuna kadar uzanan sahil şeridinin en güzel bölümü olan kordonboyuna kısa bir yolculukla ulaşıyoruz. Kordonboyu nun başlangıcındaki Cumhuriyet Meydanı nı, Atatürk anıtını, özellikle 60 lı ve 70 li yıllarda çekilen Türk filmlerine sıkça konu olan meşhur pasaport iskelesi ve Efes Otelini panaromik olarak görüp fotoğrafladıktan sonra kordondaki yürüyüşümüze başlıyoruz. Deniz kıyısındaki keyifli yürüyüşümüz sırasında çimlere uzanmış muhabbet eden gençleri selamlayarak İzmir’in neredeyse tüm toplantı ve kutlamalarının yapıldığı Gündoğdu meydanına geliyoruz. Gündoğdu meydanındaki Alsancak iskelesinden şehir hatları vapuruna binerek İzmir körfezinin diğer yakası Karşıyakaya geçiyoruz. Karşıyaka iskelesinde indiğiniz anda tam karşınızda görebileceğiniz Hergele meydanındaki koşuşturmaca ilk dikkatinizi çekecek şey olacaktır. Karşıyaka çarşılarından da şöyle kısa bir yürüyüş ile keşfederek çarşının sonunda bulunan Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım Evi ve müzesi olarak da bilinen Latife Hanım Konağı’nı geziyoruz. Karşıyaka sahilini de otobüsümüzden panaromik olarak seyrederek İzmir şehir merkezinden ayrılarak yaklaşık birbuçuk saatlik bir yolculuk ile Foça ya hareket ediyoruz. Antik çağlardaki İyon birliğinin yine önemli bir üyesi olan Phokaia antik kentinin bulunduğu sahil kasabası Foça’ya ulaşıyoruz. Akşamüstü saatlerde Foça’nın her daim denizden esen meltem rüzgârlarını hissederek sahilde serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından soyu tükenme tehlikesinde olduğu için koruma altına alınan Akdeniz Fokları’nın yaşam alanı siren kayalıklarına giderek eğer şanslıysak bu foklardan bir tanesini görme şansına bile sahip olabiliriz. İsmini Truva savaşlarından sonra evi İthake ‘a ya dönüşü sırasında yaşadığı onlarca maceranın en tehlikeli ve zorlu olanından alan Yunan kahramanı Odysseus'u ve adamlarını muhteşem sesleriyle uyutarak kandıran Sirenler denilen deniz yaratıklarının yaşadığı yer olduğuna inanılmaktadır. Siren Kayalıklarını da gördükten ve rehberimizden bu efsaneyi dinledikten sonra akşam saatlerine doğru dönüş yoluna geçiyoruz. Balıkesir - Bursa üzerinden gecenin ilerleyen saatlerinde İstanbul’a varıyor ve bir başka Heysem Turizm organizasyonunda buluşmak üzere sizleri aldığımız noktalara bırakarak vedalaşıyoruz.
KONAKLAMA OTELİ İzmir Standart Şehir Oteli
1.Gün: Gece Yolculuğu
22:00 Merter Metro İstasyonu İspark Otoparkı
23:00 ( Harbiye Askeri Müze Karşısı )
23:59 Kadıköy Tepe Nautilus AVM Karşısı ( Ayrılıkçeşme Metro İspark Otoparkı )
00:15 Kartal Köprüsü Metro İstasyonu ( E 5 Ankara İstikameti )
00:30 Çayırova Mc Donald ` s Önünden
01:15 İzmit Halkevi Durakları ( Asya Otel Karşısı ) katılan misafirlerimiz ile birlikte gece yolculuğumuza başlıyoruz.
2.Gün: Germiyan Köyü - Çeşme – Alaçatı – Urla – Seferihisar – Sığacık – İzmir
Heysem Turizm otobüsleri ve ikramları eşliğinde Bölgenin iki Yörük köyünden biri olan, organik tarımın ve yerel üretimin tescilli olarak yapıldığı, Türkiyedeki tek Slow - food sertifikası olan ilk ve tek köyü Germiyan köyünü gezmeye başlıyoruz. Bu sevimli köyün sımsıcak insanlarını gördüğünüzde, uzaktan akrabalarınızı görmüş kadar kendinize yakın hissedeceksiniz. Kahvehanesinde oturup sanat, sinema, tiyatro sohbetleri yapabilecek, sokaklarında, evlerin duvarlarında Nuran Erdenin yaptığı desenlerin, çiçek resimlerinin canlı ve rengarenk huzuru içerisinde, tarlalarındaki çiçeklerin, Ege’ nin envai çeşit otlarının mis kokusu eşliğinde bu şirin köyümüzü gezme imkanı bulacaksınız. Gitmişken köy kahvesinde sıcacık bir sohbet eşliğinde sıcak çaylarınızı veya ıhlamurlarınızı içmeyi unutmayın. Bu sırada illaki biri gelip sizlere o meşhur ekşimaya ekmeklerinden ikram edecektir. Bu daracık sokaklı, beyaz duvarlarında rengarenk çiçeklerle bezeli, güzel insanların yaşadığı zamanın durduğunu hissedeceğiniz Yörük köyünden istemeyerek de olsa ayrıldıktan sonra ege denizinin masmavi güzelliği eşliğinde kıyı kıyı ülkemizin yerli turizm denilince aklımıza ilk gelen beldesi Çeşme ye doğru yolumuza devam edeceğiz.Çeşmedeki ilk uğrak noktamız Çeşme kalesi olacaktır. Kalenin girişinde yanındaki Aslanla heybetli bir duruş sergileyen Cezayirli Hasan Paşa heykeli önünde resim çekilmeyi unutmayın. Çeşme kalesi günümüzde müze olarak işlevselliğini sürdürmektedir. Müzelere ilginiz olmasa dahi mutlaka kaleye çıkıp surların üzerinden müthiş Ege denizi manzarasını ve tam karşıdaki Sakız adasını, neredeyse çeşmede 12ay esen meltem rüzgarları eşliğinde seyretmeyi ve fotoğraflamanızı tavsiye ederiz. Çeşmede vereceğimiz serbest zamanımızda Sakız reçeli ve kurabiyesini almayı da, Otobüsümüze binmeden hemen önce de mutlaka sakızlı dondurmasının tadına da bakmayı da ihmal etmeyin. Çeşme gezimiz sonrasında son zamanlarda ünü yaptığı festivalle ülke sınırlarımızı dahi aşmış Çeşmenin şirin beldesi Alaçatı’ya doğru hareket ediyoruz. Rum mimarisinin güzel örnekleri evlerinin, egenin karakteristik dar Arnavut kaldırımlı sokakları, hemen her köşe başında mavi-beyaz renklerin hakim olduğu küçük sevimli kafeleri, sıcak samimi insanlarıyla Alaçatı yı keşfediyor ve ara sokaklarında kaybolabilmeniz için sizlere serbest zaman veriyoruz. Bu şirin beldeden de eminiz ki vereceğimiz serbest zaman yeterli olmayacak saatlerce hatta günlerce buradan ayrılmak istemeyeceksiniz lakin turumuza İzmir’e doğru devam ediyor ve antik çağların önemli yerleşimlerinden bir olan 12 iyon şehrinin en önemlilerinden Klazomenai şehrine; yani İskelesi, balık restoranları, sahili, adası, pazarı, zafer caddesi ile ünlü, Yorgo Seferidis, Neyzen Tevfik, Necati Cumalı ve Tanju Okan’ın memleketi olan Urla’ya ulaşıyoruz. Urla’da ilk olarak ünlü sair, oyun ve roman yazarı Necati Cumalı’nın Evini ziyaret ediyoruz. Evin yakınında yer alan Yorgo Seferidis’in doğduğu evi görüp fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molası sonrası otantikliğini bir nebze kaybetmemiş olan bir nevi sanat sokağı haline gelen Zafer Caddesi’nde yürüyüş yapıyor, Tanju Okan anısına yapılmış ve içinde heykeli olan Tanju Okan Parkını da ziyaret ediyoruz. Şehir merkezindeki ziyaretimiz ardından antik ege uygarlıkları arasında ticaret ve ekonominin geliştirilmesi, savunmada gücün arttırılabilmesi adına kurulmuş İyon Birliğinin önemli şehri Klozamenai antik kentinin kalıntılarını gezerken Anadoluda kurulmuş ilk zeytinyağı üretim tesisini görüyor ve bu şehrin o dönemlerin en önemli ticari ürünü olan zeytinyağı ticareti ile ne kadar zengin bir ticari geçmişe sahip olduğunu rehberimizin anlatımlarıyla birlikte gezme ve görme imkanına sahip oluyoruz. Antik kent kalıntılarını da ziyaret ettikten sonra akşamüstü saatlerde Ege denizinin kıyısından İzmir’e doğru yol alırken Urla açıklarındaki meşhur Karantina adasını görme imkanımız var. Bu karantina tesisi 1865 yılında Fransızlara yaptırılmış olup dünyada benzer örneği sadece 3 adet bulunmaktadır. O dönemlerde oldukça yaygın olan Tifo, Tifüs, Kolera, Verem gibi bir çok bulaşıcı salgın hastalıkların çeşitli yollarla Anadolu’ya girmesini oldukça etkili bir şekilde önlemiş olan bu önemli tesis günümüzde hala varlığını farklı bir şekilde de olsa sürdürmekte, şu an yerinde Urla devlet hastanesi bulunmaktadır Urla gezimiz sonrası Ülkemizin ilk yavaş şehri olma özelliğine sahip Seferihisar ilçesine bağlı, daracık sokakları ve kendine özgün mimarisi, 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle yapılan kalesi, masmavi denizi, yerli üretici pazarı ile meşhur Sığacık’a ulaşıyoruz. Burada verilen serbest zamanda güzel manzaralar eşliğinde fotoğraflarımızı çekip, taş evlerin arasında dolaştıktan sonra Sahil yolunu takip ederek akşam saatlerinde İzmir’deki otelimize geliyor ve yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Dileyen misafirlerimizle İzmir gecelerini de yaşamak ve eğlenceli bir gece geçirmek için Kordon’a gidiyoruz. (ekstra)
Sabah Kahvaltısı: Belirtilen Tesis de Kahvaltı Alınacaktır ( Ekstra )
Öğle Yemeği: Çeşme ya da Alaçatı’da Rehberin Tavsiye Edeceği Restaurantta Serbest Menü
Akşam Yemeği: Otelde Alınacak Olup, Tur Ücretine Dâhildir.
Konaklama: Seçilen Otelde Konaklama Gerçekleştirilecektir. İzmir Anemon Otel - Vesta Hotels Vb İzmir Standart Şehir Otelleri
Mola Tesisleri: Susurluk Varan Dinlenme Tesisleri vb.Festiva Tesisleri
Rota: İstanbul – Susurluk (320 km) Susurluk – Germiyan Köyü (295 km) Germiyan Köyü – Çeşme (15 km) Çeşme – Alaçatı (10 km) Alaçatı – Urla (35 km) Urla – İzmir (50 km)
Toplam Kat Edilecek Mesafe: 725 Km
Otele Giriş Saati: 19:30 – 20:00
3.Gün: Dario Moreno Sokağı – Asansör – Konak Meydanı – Kemeraltı Çarşısı – Kordon – Saat Kulesi – Alsancak – Karşıyaka – Foça
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Ege’nin incisi bu güzel şehri gezmeye başlıyoruz. Gezimize kahvaltı sonrası sabah kahvelerimizi en güzel İzmir manzarası eşliğinde yudumlayabileceğimiz bir noktadan başlıyoruz. Yüzyıllardır bir taş ocağı olarak kullanıldığı için siyah taştan duvarlar yüzünden adı Karataş olan sahildeki bir mahalleye doğru geliyor ve İzmirli, sanatçının evininde bulunduğu ve ismini de bu sanatçıdan alan Dario Moreno sokağına giriyoruz. Sokağın sonunda bir vefa örneği ve sadece yaşadığı yeri güzelleştirme amacı, ulaşımı kolaylaştırmak için Musevi iş adamı Nesim Levi’ nin yaptırmış olduğu, yapıldığı günden beri ücretsiz bir şekilde hizmetini devam ettiren tarihi asansör ile kısa bir yolculuk yaparak üst kata çıkıyoruz. Asansörün ilginç yapım hikayesini ve teknik özelliklerini rehberimizden dinledikten sonra tam karşımızdaki müthiş körfez manzarası eşliğinde kahvelerimzi yudumlayarak güzel bir güne merhaba diyoruz. Tekrardan asansör ile aşağıya indikten sonra kısa bir yolculuk ile İzmir’in merkezi Konak merydanına ulaşıyoruz. Meydanda bulunan ve İzmir’in simgesi saat kulesi, küçük ama üzerindeki çinileriyle eşsiz olan Konak yalı camii, ülkemizin işgali sırasında acı ve önemli olaylara tanıklık etmiş tarihi hükümet konağı ve kurtuluş mücadelemizin ilk ve son kurşununun atıldığı ve bu ilk kurşunu atarak kurtuluş mücadelemizin kıvılcımını ateşleyen Hasan Tahsin anıtını görüp fotoğraflıyoruz.Konak meydanındaki keyifli dakikaların ardından özellikle bayan misafirlerimizin vazgeçilmezi olan İzmir’in yüzyıllardır ticaretinin merkezi haline gelmiş Tarihi Kemeraltı çarşısını ve ara sokaklarında dolaşarak iyice kaşfetmeniz için sizlere serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın bitiminde tarihi Hisarönü camii ve Kızlarağası hanında buluşarak bu seferde öğle yemeği sonrası isteyen için Kızlarağası hanındaki envai çeşit hediyelik eşyaların sergilendiği küçük dükkanları ziyaret etme, ya da hanın ortasında bulunan çay bahçesinde sakızlı kahve veya demli çaylarımızı yudumlama imkanı buluyoruz. Tarihi çarşılardan doyamadan ayrılarak İzmir körfezinin bir uçtan diğer ucuna kadar uzanan sahil şeridinin en güzel bölümü olan kordonboyuna kısa bir yolculukla ulaşıyoruz. Kordonboyu nun başlangıcındaki Cumhuriyet Meydanı nı, Atatürk anıtını, özellikle 60 lı ve 70 li yıllarda çekilen Türk filmlerine sıkça konu olan meşhur pasaport iskelesi ve Efes Otelini panaromik olarak görüp fotoğrafladıktan sonra kordondaki yürüyüşümüze başlıyoruz. Deniz kıyısındaki keyifli yürüyüşümüz sırasında çimlere uzanmış muhabbet eden gençleri selamlayarak İzmir’in neredeyse tüm toplantı ve kutlamalarının yapıldığı Gündoğdu meydanına geliyoruz. Gündoğdu meydanındaki Alsancak iskelesinden şehir hatları vapuruna binerek İzmir körfezinin diğer yakası Karşıyakaya geçiyoruz. Karşıyaka iskelesinde indiğiniz anda tam karşınızda görebileceğiniz Hergele meydanındaki koşuşturmaca ilk dikkatinizi çekecek şey olacaktır. Karşıyaka çarşılarından da şöyle kısa bir yürüyüş ile keşfederek çarşının sonunda bulunan Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım Evi ve müzesi olarak da bilinen Latife Hanım Konağı’nı geziyoruz. Karşıyaka sahilini de otobüsümüzden panaromik olarak seyrederek İzmir şehir merkezinden ayrılarak yaklaşık birbuçuk saatlik bir yolculuk ile Foça ya hareket ediyoruz. Antik çağlardaki İyon birliğinin yine önemli bir üyesi olan Phokaia antik kentinin bulunduğu sahil kasabası Foça’ya ulaşıyoruz. Akşamüstü saatlerde Foça’nın her daim denizden esen meltem rüzgârlarını hissederek sahilde serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından soyu tükenme tehlikesinde olduğu için koruma altına alınan Akdeniz Fokları’nın yaşam alanı siren kayalıklarına giderek eğer şanslıysak bu foklardan bir tanesini görme şansına bile sahip olabiliriz. İsmini Truva savaşlarından sonra evi İthake ‘a ya dönüşü sırasında yaşadığı onlarca maceranın en tehlikeli ve zorlu olanından alan Yunan kahramanı Odysseus'u ve adamlarını muhteşem sesleriyle uyutarak kandıran Sirenler denilen deniz yaratıklarının yaşadığı yer olduğuna inanılmaktadır. Siren Kayalıklarını da gördükten ve rehberimizden bu efsaneyi dinledikten sonra akşam saatlerine doğru dönüş yoluna geçiyoruz. Balıkesir - Bursa üzerinden gecenin ilerleyen saatlerinde İstanbul’a varıyor ve bir başka Heysem Turizm organizasyonunda buluşmak üzere sizleri aldığımız noktalara bırakarak vedalaşıyoruz.
KONAKLAMA OTELİ İzmir Standart Şehir Oteli